Balyan Ailesi Anıt Mezar devam projesi olarak 2021 yılında Arsen Yarman ve Kevork Özkaragöz koordinatörlüğünde Balyan ailesi hakkında yeni bilgi ve belgeler ışığında Mimar Büke URAS’ın yazdığı “BALYANLAR Osmanlı Mimarlığı ve Balyan Arşivi” kitabı yayımlandı. Türkçe ve İngilizce olarak basılan kitap, uluslararası arşivlerden pekçok resim ve belge içermektedir.
Balyanlar
Osmanlı Mimarlığı ve Balyan Arşivi
Büke Uras
N. Müge Cengizkan (Editör)
Üç kuşak boyunca Osmanlı sultanları için mimari eserler tasarlamış ve inşa etmiş Balyanlar, Osmanlı mimarlığının yerel dilini temel alıp yorumlayarak Sarayın mimari zevk ve tercihlerini şekillendiren ve bu sayede bir imparatorluk başkenti olarak İstanbul’un son yüzyılına damgasını vuran önemli bir mimar ailesidir.
Krikor (1764-1831), oğlu Garabed (1800-1866) ve torunları Nigoğos (1826-1858), Sarkis (1831-1899) ile Hagop (1837-1875) başta olmak üzere farklı aile üyelerinin dahil olduğu “Balyan atölyesi” mimari pratiği, nesiller arasında aktarılan mesleki birikim ve Sarayın beklentileri kadar kişisel tarihlerle de biçimlenmiştir.
Balyanlar hiçbir zaman mimarlık üzerine düşüncelerini ortaya koyan metinler kağıda dökmemişlerdir.
Tasarım anlayışlarını anlamamızda bize eşlik edecek metinlerin yokluğunda Balyan mimarlığı, uzun bir süre, sadece inşa edilmiş yapıları ışığında değerlendirilebilmiştir. Nitekim, 1875 yılında Revue de Constantinople’da yayımlanan makaleleri ile aile üyelerinin ayrıntılı biyografilerini ilk kez kaleme alarak Balyan historiyografisini başlatan Gazeteci ve Yazar Vikont Alfred de Caston (1821-1882), “Ailenin tarihi anıtlarla yazılabilir.” diyerek, Balyan mimarlığı tarihi yazımının uzun yıllar sürecek metodolojisini belirlemiştir.
Caston’un tutumuna ek olarak bu araştırma, inşa edilmiş yapıların yanı sıra, içeriği yakın zamana kadar kısmen bilinen ve Mimar Levon Güreğyan (1869-1950) ve sonrasında ailesinin, yüz yılı aşkın bir süre evlerinde özenle muhafaza ederek günümüze ulaştırdıkları ve büyük çoğunluğu yakın zamanda araştırmaya açılan Balyan Ailesi Mimarlık Arşivi’ni kapsamlı biçimde ele almış; çizimler üzerinden Balyan atölyesi tarihine yönelik yeni bir yaklaşım hedeflemiştir.
Çok dilli ve çok kültürlü Osmanlı toplumunun geçirdiği köklü değişimler çağında, temsil ettiklerini tartışacak bir araç olarak ele alınan Balyan Arşivi, imparatorluk inşaatlarının tasarım sürecini de yansıtmasından dolayı nadir ve değerli verileriyle, çizilen kadar çizen konusunda da birincil kaynak olarak ortaya konmuştur.
Balyan Arşivi’nde yer alan Beylerbeyi, Çırağan ve Fer’iye saraylarına ait çizimler, Yıldız Sarayı Büyük Mâbeyn Köşkü genişletme ve Çırağan Sarayı sedefli kapılarının kullanıldığı Şale Köşkü Ziyafet Salonu düzenlemesi projeleri, Bâb-ı Âli için yenileme önerisi, Esma Sultan’ın Kabataş’taki konağının planı, Galatasaray Lisesi, Aya İrini içerisinde eski silah koleksiyonlarının muhafazasına yönelik Osmanlı müzecilik tarihi için önemli plan, Dolmabahçe Gazhanesi ve Feshane Fabrika-i Hümâyunu gibi sanayi tesisleri çizimleri ile belki de hepsinden önemlisi, Sarkis ve Hagop Balyan’ın az bilinen başyapıtı, yüzyıllar sonra dört minareli olarak inşası emredilen tek selâtin cami olan anıtsal Aziziye Camisi projesi teşhis edilerek Osmanlı mimarlık tarihine kazandırılmıştır.